İçe Dönükler Nasıl Dış Dünyayla Özgün Bir Bağlantı Kurar?
Bir vardı, bir yoktu. İçe dönük bir kız vardı, bilmezdi o zaman içe dönüğün ne demek olduğunu. Bildiği sadece şuydu; odasını, sessizliği, evini seviyordu.
Azıcık bir sosyallikte odasına, sessizliğe, evine susuyordu. Kendi sükûnetini kana kana içmek arzusundaydı.
Bu sessiz sakin hayata bayılıyordu fakat bir yandan içten içe çok özeniyordu dışarıdaki eğlenceli, renkli, dolu dolu hayata.
Büyük arkadaş gruplarına katılabilmek, hareketli ve eğlenceli bir sektörde iş yapabilmek, kalabalık ve sosyal ortamlarda rahat olup hayata dahil olabilmek istiyordu.
Sessizliğe, sakinliğe bayılan biri için mümkün müydü bu?
Evet, bu masalın sonu mutlu bitiyor.
"Affedersiniz İçedönük"
İçe dönükler, bolca sessizliğe, yalnız kalmaya ihtiyaç duyan; tek başına çalışmaktan, okumaktan, düşüncelere dalmaktan hoşlanan kişiler.
Sosyal ortamlarda enerjisi çabuk tükenen, sosyalleştiğinde biten enerjisini geri toplamak için tekrar bir yalnız şarj olma zamanına ihtiyaç duyanlar onlar.
Bu nedenle, içe dönüklere dengelerini koruyabilmeleri için, bu özelliklerine uygun işler ve buna uygun bir sosyal hayat öneriliyor birçok yerde: ‘‘Birkaç yakın arkadaşın olsun, sakin sessiz bir işin olsun, böylece kendini çok yorup yıpratmazsın.’’
İnsanın kendini tanıyıp, kendine uygun bir hayat kurması harika, fakat gerçekten içedönük olmak kısıtlı bir hayat kurmayı gerektiriyor mu?
Yeni kitabım 'Affedersiniz İçedönük'te, içe dönüklerin eğer isterlerse nasıl dışa dönüklere özgü görünen, hareketli, dolu dolu bir hayatın tadını çıkarabileceklerini anlattım.
Konu, tamamen enerjimizi nasıl dengeleyeceğimize, yorgunluk – dinlenme zamanlarımızı nasıl ayarlayacağımıza çok iyi hâkim olmakla ilgili. Bir kez ne zaman yorulup ne zaman dinlenmemiz gerektiğini; ne zaman hayata karışıp ne zaman sessiz kalacağımızın formülünü keşfettiğimizde, yalnızca dışa dönüklere uygun gördüğümüz o hareketli, sosyal, renkli dünyanın kapıları bize de ardına kadar açılıyor.
Aslında, içe dönüklerin kafasının içinde yaşadığı rengarenk, hareketli bir dünya zaten var; konu tamamen bu renkli iç dünyamızla, bizi çok yoruyor gibi gözüken dış dünya arasında bir köprü kurmak. Bu köprüyü kurmayı bir kez başarabildik mi, artık dış dünya da iç dünyamız kadar tanıdık hale geliyor.
Yeni kitabım 'Affedersiniz İçedönük'te, içe dönükler için dış dünyayla uyumlu, kolay, üretken bir bağ kurmanın püf noktalarını, kendi hikâyem üzerinden anlattım. Kendi iç dünyasında, sessiz ve sakin ortamında yaşamaya bayılan bir içe dönük olarak, son 15 yıldır dünyanın en dışa dönük sektörlerinden biri olan pazarlama alanında yaptığım kariyeri, kendi içedönüklük yolculuğumu, dış dünyayla ilişkimizi nasıl bize dayatılanların ötesinde düzenleyebileceğimizi anlattım.
Kitabı incelemek için:Affedersiniz İçedönük Bir İçedönük Dış Dünyayı Nasıl Fetheder?
Kendine öyle yapılmaz dediğin ne varsa, dön tekrar bak.
Sana öyle yapılmaz denen ne varsa, tekrar düşün.
Tüm boncukları masaya döküp yeni bir bileziği nasıl dizersin ona bak.
Başkasının yolu, hiçbir zaman senin yolun olmayacak.
Karmaşadan kendi sükûnetini, kaostan kendi huzurunu damıtmayı bilmek, bir içe dönüğün ustalaşacağı en yüce sanat.
Gözde Attila, Affedersiniz İçedönük
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio